31 Temmuz 2011 Pazar

Ankara zamanı!!!

okullar açıkken hep eve kaçmak isteyen beni bir Ankara sevdasıdır tuttu.
sebebi ise gayet açık...özerklik...evet ebeveyn yanında rahat edememe ve özgürlüğünün kısıtlanmış hissedilmesi...
kimsenin hayatıma karışmamasına o kadar alışmışım ki artık bir lafı iki kere duyunca baskılanmış hissediyorum...
ergen sendromlarım bu yaşımda mı kendini gösterecekti...
içimden sesler hep bir ağızdan konuştuğu için bazen kendimi bile anlayamıyorum...
yani doktora gitmeme gerek olmadan kendime bir "havadeğişimi" yazdım...
Ramazanla birlikte artık bu internete yapışık asosyal yaşantımdan bir nebze olsun sıyrılma umudum da var....
Ankara ya gitmeliyim....ama hemen dönceğim inşallah...çünkü ordan da bıkıyorum...
bir aşık olamadık arkadaş yaa....aşık olsak en azından hayatımıza bi renk gelirdi bi sevinirdik....bi umudumuz olurdu...
içimden gelen dürtülerle yaşayan biri olup çıktım ve nerdeyse bana engel olacak şeyleri zihnimde geri plana itip kafesledim(küfesledim de olur.:))

neyse bugünlük bu kadar olsun Ankara'da nete erişme imkanım olmayacağı için döndüğümde görüşürüz inş.

...ve Ankara'ya gittiğim için Nisa Ercan hanımcığım sizi fazla bekletmek istemeden bir kaç fotomuzu paylaşıyorum.

bu Soyka...(erkek) Oğluş diye de çağrılıyor :D

Karamel...bildiğin :)


her kedi gibi kuşlarla yakın ilişkisinden dolayı gününün bir kısmını yangın merdivenine bakarak geçiriyor...(kış)

neyse canlar dediğim gibi bir süre yokum...çok kısa bir süre...
kendinize çooohh iyi bakın :))

28 Temmuz 2011 Perşembe

ilginç!!...

gün geçmiyor ki yeni bir gariplik yaşanmasın sayın seyirciler....
hehhehe ^^
dün heartstrings(gönül telleri) isimli Kore dizisini izlerken, hani şu bahsettiğim "komşunun beş yaşındaki kızı" var ya işte o yanımdaydı...
anlamasa bile görüntünün cazibesine kapılıp benimle beraber izliyor...
neyse o sırada bi teşekkür etme sahnesi vardı (7.bölüm) Türkçe altyazısı henüz çıkmadığı için İngilizce altyazıyla idare ediyordum...
teşekkür sahnesi öyle ayak üstü bir sahneydi ama bizim kız bana dönüp
"teşekkür etti, değil mi?" dedi.bir an şaşırdım.
"nerden anladın?"dedim
"nerden anladığımı bilmiyorum ama anladım işte" dedi.

bu kız "küfes" kelimesinin mucidi evet :D
 neyse sahneler devam ederken bir sahnede arkadaşlar birbirinden ayrılıyordu
"güle güle demedi, değil mi?" diye sordu....
hadi şimdi naparsın?? gerçekten de vedalaşmadılar...normalde hep "görüşürüz" tarzı şeyler söylerler bu dramalarda bilen bilir...




pek zeki bir çocuk da değildir hani....az evvel söylediğin şeyi hemen unutur...bu zekasıyla bile beni şaşırtabildiğine göre...yanılıyor da olabilirim....

ps: az önce üç noktaları koyarken bizim kedi hapşırdı...
"çok yaşa Karamel!!" :D

26 Temmuz 2011 Salı

düğün :)

zor ve yorucu bir serüvenden sonra...


bu gülümsemeyi görmek benim için çok dinlendirici oldu...

20 Temmuz 2011 Çarşamba

küfes??

evet ben de ilk duyduğumda bu ney ya? dedim.nasıl bi kelime bu?
bunu karşı komşunun beş yaşındaki kızı, bizim kedilerin taşıma kafesini gördükten sonra icat etti..."kedi küfesi" diyerek.
öyle güzel bir kelime ki yani sözlüğe geçse yeridir.
neden mi? inceleyelim.
"kafes"
"kümes" ve hatta
"küvez" kelimelerini anımsatıyor beş yaşındaki biri telaffuz ederken...
ne olduğunu anlamak için tekrar tekrar sordum çocuğa:
"ne dedin ablacım?"
"küfes"
"küvez mi?" >>iç düşüncem şu oldu>>" lan şimdinin çocukları beş yaşında küvezi bile biliyor yaa aşmışlar abi!!"

biraz sonra tekrar sordum:
"bi daha de bakayım"
"küfes"
"kü-fes mi?"
"evet off yaaa"

bana o kadar mantıklı geldi ki dediğim gibi kafes, kümes ve küvezi içinde barındıran bir kelime :D
^^

18 Temmuz 2011 Pazartesi

içinden çıkamadığım durumlar!!! taihen desu!! demek istiyorum...(my personally troubles)

efenim acayip bi dizi avcısıyımdır.
özellikle bu sıralar Kore dizileriyle sarhoşum...
ve Japon animeleri....



şu an izlemekte olduğum dizilerin listesi:
1-lie to me(Korean)
2-city hunter(Korean)
3-still marry me(Korean)
4-Tokujo kabachi(Japan)
5-the geratest love(Korean)
6-heartstrings(Korean)
7-working(Japan anime)

evet hatırladıklarım bunlar acaba başka ne vardı?? manyak oldum resmen :D
bu arada kendi çevirdiğim dizi de var UNUBORE DEKA


 bunlar da bazı kareler :))
evet terapiye ihtiyacım var ve bu benim kendimi kontrol edebilme şeklim...ilginç değil mi?
her neyse bunları izlerken eğleniyorum ve dünyayı unutuyorum...
iyi bir şey mi? sanmam...
kötü bir şey mi? olabilir...
anneme kalsa tamamen zararlı...benim içinse afyon kıymetinde :D 
ama okul başlamadan hemen çeki düzen vermeliyim...

sıcaaaaaaaaaaakkkkkk

Allah'ım bu nasıl bir sıcaktır yaa....
ablamın düğün hazırlıkları için bugün dışarı çıktık, off!! aman nasıl bir sıcakmış gardaşım yaa :)
baş ağrıtan bir sıcak....işin yoksa evde otur daha iyi ya...valla
ben de epeydir dışarı çıkmıyorum evde kukumav kuşu gibi oturuyorum bu fırsatı değerlendirip çarşıda ne varmış bi görelim dedim ama işte...


aynen resimdeki gibi bi istekle yanıp tutuştum hala da hatırladıkça acayip bi şekilde kafamı suya gömmek istiyorum...

valla gün boyu yatacaksın abi bu sıcaklarda serin serin evinde...şu düğün geçeydi bi hayırlısıyla...

17 Temmuz 2011 Pazar

öylesine

pazartesi ilk saatler...
bugün çok boş bir gün oldu benim için...
sabah bahsettiğim gibi evi toparla falan derken...ne adam akıllı toparlandı ne bir şey!! hıh!!
neyse efenim işte dizi izleyemedim, kitap okuyamadım, sadece livemocha da bir bölüm ders çalıştım...
bazı blogları okudum özellikle çok eğlendiğim bloglar oldu :D neyse bi ara bahsedeceğim hepsinden.
çeviri de yapmadım. sadece akşam yemeğini hazırlamış oldum...halihazırda tüm bu" iş yapmadan iş yapıyormuş gibi yapma" durumu dengemi feci bozdu. ekrana bakmaktan gözlerim bir garip oldu üstelik...
neyse bi de bunun üstüne dünden beri JYJ nin Jeju adasını dünyanın yeni 7 harikasından biri yapabilmek için verecekleri konserden çıkarıldıklarını duymak... gerçekten de tahammül edilemezdi....
hele de Jejung un yazdığı wasurenaide şarkısının Japon ajans avex tarafından satılması iki gündür twitterı ve cassiopeia olarak tüm alilemizi derinden sinire boğdu!!!
siz JYJ yi konsere çıkarmayın sırf sm entertainment yüzünden!!! oldu canım Jejung un da tweetinde dediği gibi kendi ülkesinin doğal güzelliğini tanıtmak için fırsat vermezseniz O da kendisi yapar tanıtımı!!
heyttt aslanım senin arkanda dağ gibi fanların var !!
ve Jejung un sayesinde dünyanın dört bir yanındaki fanlar profil resimlerini JEJU adasının resimleriyle donattılar...
bütün resimler yeşil ve mavi bu yüzden kimin kim olduğunu seçemiyorum. :D






bunlar sadece belli kesitler ama bu bir kaç fotoğraftan bile ne kadar güzel bir yer olduğunu anlayabilirsin!!
ahhh umarım 7 harikadan biri olur ve Kore de turizm patlaması yaşanır ve ziyaret edilmesi kolay bir ülke olur :D

ps:resimler alıntıdır.

pazar-balıklar-çeyiz

dün sabah dört buçuk sularına doğru yattıktan sonra, bu sabah -evet benim için sabah- 12 sularında uyandırıldım.
bana kalsa gündüzün bir kısmını daha uykuma feda eder ve gececi tabir ettiğimiz net gençliğine katılabilirdim.
neyse bir telaş aklıma iki gün önce tatile çıkan komşunun akvaryumu geldi :)
daha önce de giderken bana emanet ettikleri balıkları yaklaşık 15-16 saattir aç olmalıydılar. bir hışım yüzümü falan yıkayıp kopturdum.
aaa o da ne daha dün berrak olan su bugün kahverengiye dönmüş.... bi de akvaryumda 6 yavru balina,5 prenses ve bir de çöpçü tabir edilen vatoz balığı var. yani eğer başlarına bir şey gelecek olsa acayip benim halim :)
baktım akvaryumu temizleyen motor da çalışmıyor. neden dün farketmedim acaba? hepsi ölecekti. neyse motordan anlamam zaten.hemen kardeşimi yardıma çağırdım Allah'tan motora kaçan yemi çıkarınca çalıştı da ben de rahat nefes aldım...
blogu kullanmayı yeni öğrendiğim için hemen pc min başına koştum.eğlenceli iş ne de olsa...
ama haftaya düğünü olan ablamın bohçaları ütülenecekmiş...onlar da çeyizi sandığa, sandığı odaya...falan yerleştirdikleri için ütü işi  "gelinin bacısı" vasfıyla bana düştü.
düğün yapmak çok masraflı iş...benim açımdan bile ki annemle babamı düşünemiyorum. bana kalsa çeyiz falan gereksiz şeyler ama Türk ananesinde önemli yeri var.
neyse işte telaşımız var anlayacağın...
pazar günü herkese tatili ifade etmez ne de olsa...mesela bugün evi baştan aşağı temizlemek lazım....

yaşasın çamaşır suyu !!!:D

ps: az önce fişe kablo takmak için kalktığımda, belimde "Shakira kemeri" denilen, çın çın çın ses çıkaran kemerin olduğunu farkettim :)) bir şey atlamışım :)) ütü yaparken kardeşim kına gecesi müziklerini ayarlıyordu ve o sırada belime bu kemeri takarak her Türk kızı gibi ütüye anlam kazandırmaya çalışıyordum.heheheh sonrasında kemer belimde pc başındayım :))
                                                                            kashi bildirdi :)Kayseri/Turkey :)

16 Temmuz 2011 Cumartesi

hahaha :D

bilenler bilir bilmeyenler için spoiler uyarısı yapayım baştan...
still marry me adlı Kore dizisini izliyorum az önce 8.bölümü bitirdim.
sonunda beklemediğim ve çok saçma bir şey oldu yakışıklı aktör Kim Bum saçlarını beyaza boyamış halde karşımıza çıktı!!
hehheeehheee
bu kadar saçma bir şey olamaz dedim ve gülmekten kırıldım... :D
işte öncesi ve sonrasıyla Kim Bum :))



saçları gümüş rengine dönünce Emrah bakışları da takınmış :D
ahhh Kim Bum seni böyle de mi görecektim ? :D

ilk intiba :)

herkese selam o vakit...
bu blogu kendim için açıyorum arkadaş ya böyle bir şeye ihtiyacım vardı :)
ama takipçim olursa daha mükemmel olur, sonuçta insan başkalarına kendini anlatmak ve anlaşılmak isteyen bir varlık :)
hafif ipuçları...
Kesinlikle görmek istediğim yerler: Japonya, G.Kore, Arabistan, Dubai...
Sevdiğim şeyler: G.Kore ve Japon dizileri izleyerek ömür tüketmek, kitap ve müzik gibi herkesin sevdiği olağan şeyler :) şu iki şeyi atlamayalım; uyumak ve yemek yemek :))


hayatım hayallerimin üzerine kurulu...o yüzden an be an değişen bir iç dünyam, çelişkili bir yaşam tarzım var...
çalışmaktan nefret eden ama çalışmak zorunda olan biriyim :))


bugünlerde en sevdiğim şarkı ve her zaman için en sevdiğim dağılmış grup :))
iyi eğlenceler....